8 Aralık 2008 Pazartesi

Yazık bu adama

İbrahim Üzülmez, futbolcu olmayı başarmış. Ona bir lütuftur bu. Zira futbolcu olamasaydı başka bir iş bulamazdı kendine. Buna kim bu gazı veriyor, kim sensin paşam diyor bilemedim. Külhanbeyi gibi… Kim gelse karşısına, tokat, tekme ayar veriyor. Maç bitmiş, üç kuruşluk top oynamamışsın, kaybetmişsin. Kimsin ki gidip Ankarasporlu oyuncuya tokat atıyorsun? Şu adamı Beşiktaş kulübüne yakıştırıp kaptanlık verenlere, bırakın kaptanlığı forma verenlere yazık. Gol sonrası sevinci abarttı diye gönderilen Pascal Nouma, İbrahim Üzülmez’den iki gömlek iyidir rakip takım taraftar gözünde.

Seri uzadığı için kabak tadı vermemesi adına başlığı uzatmadım. Nefretverenler dedik ya. Cumartesi günü Tello’nun o yumruğunu 20 cm önünde göremediyse, yan hakem denen zavallı, bıraksın o bayrağı. Gitsin evinde Digiturk’ten seyretsin maçları. Çünkü kendisinden daha iyi olan hakemlerin önünü tıkamaya hakkı yok. MHK’nın da gözüne girsin o pozisyon. Ne durumda olduklarını görmeleri için.

3 yorum:

Robaggio dedi ki...

Trabzon-Kocaeli maçında yakındaki yan hakem de fena halde nefret verdi. Yapılacak bir kaç gerçek "hataya" kimsenin lafı olmaz ama insan bazen gözlerine inanamıyor daha doğrusu inanıyor pozisyon açık ama yan hakem nasıl aksi bir karar verir? bu ne cesaret? gerçekten çok düşündürücü..

Blogspor dedi ki...

Bir röpörtajında "en son hangi kitabı okudun?" sorusuna "hayatımda hiç kitap okumadım" diye cevap veren bir insan.Futbolcu olmasaymış hiç birşey olamazmış.Sürekli agresif,bir olay çıksada saldırsam ayaklarında.Çok yazık...

Turgay Keskin dedi ki...

İbrahim Üzülmez kadro dışı kaldığında sevinen ben Mustafa Denizli sayesinde yine eski hüzünlü halime büründüm.

Hasretle bekliyorum futbolu bırakacağı günü, hasretle..