Sivas maçı sonrası beklemekteyim Skibbe tartışmalarının hortlamasını. Skibbe demişken herhalde bu derece adrese teslim bir yazı okumamıştım. Her haliyle mükemmel. Şiddetle tavsiye ediyorum...Skibbe'nin seçimi
Sivas maçı sonrası beklemekteyim Skibbe tartışmalarının hortlamasını. Skibbe demişken herhalde bu derece adrese teslim bir yazı okumamıştım. Her haliyle mükemmel. Şiddetle tavsiye ediyorum...
Yukarıdaki fotoğrafın ilkinde Espanyollu oyuncular, UEFA Kupası penaltı atışlarında galip gelmeyi ve ardından kendilerini tribüne atmayı bekliyor. Heyecanla merakla… Diğer fotoğrafsa bu yıl oynanan herhangi bir lig maçından. Bu ve buna yakın görüntüler bu yıl oynanan 16 maçta fotoğrafçılar tarafından karelendi. İşte 2 resim arasındaki 7 fark:
Bu transferi en güzel bu cümle açıklar. City Kaka olmayınca Craig Bellamy ile anlaştı. Bir oyuncu 30 yaşına merdiven dayamış, hayatı boyunca hiçbir takımın sembol oyuncusu olamamış, son dört yılını beş ayrı takımda geçirmişse bir sorun var demektir. Kaldı ki kendisinin Riise’ye karaoke barda şarkı söylemediği için dayak atmışlığı da var. İşte bu adamın City’ye maliyeti 14 milyon sterlin… Sahanın dışında konuşmak bizim, sahada konuşmak da futbolcuların işi. Bakalım Bellamy, neler söylecek? Bu arada Kaka’dan sezonun geri kalanında insanüstü bir performans bekliyorum. İnsan olan taraftarın bu desteğinden güç alır, istatistikleri alt-üst eder.
Geçtiğimiz gün bir kez daha izledim Tabutta Rövaşata’yı. Boğazın ayakları altında, hayata anlam yüklemeye çalışan Mahsun’un hikayesini sıkılmadan bir kez daha dinledim, seyrettim. Soundtrack’i ile uyumlu olan en iyi filmlerden bir tanesidir benim için. Bu arada izlemeyen varsa aşağıdaki yazıyı okutun. Bu da gördüğüm en iyi kapak yazılarından…
2000’li Ali Sami Yen’in A Milli Takım’a uğur getirdiğine inanılırdı. Talihsiz İsveç maçıyla bu uğur da Ali Sami Yen’e gösterilen ilgi de son buldu. İsveç maçının ardından Ali Sami Yen’de üç maça daha çıkan Milli Takım, ardından beş yıl Mecidiyeköy’e uğramadı. Ay-Yıldızlı takım en son Ali Sami Yen çimlerine bastığında rakip Yunanistan’dı. Ve daha önce uğurlu geldiğine inanılan stattan boynu bükük ayrılan yine A Milli Takım oldu. 2010 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri’nde İspanya ile üst üste iki maç oynayacak olan A Milli Takım’ın iç saha maçı bir buçuk yıllık aranın ardından Ali Sami Yen’e alındı. Daha önce birçok kritik mücadeleye ev sahipliği yapan Ali Sami Yen’in, Milli Takım’a eski yıllarda olduğu gibi yine uğurlu gelmesini bekliyoruz.
Milli Takım’da ve Bayern Münih’te hayranlıkla izlediğimiz bu adamı çok değil daha üç yıl önce kendi ligimizde misafir ediyorduk. Dışarıdan bakacak olursan kendi halinde mütevazı bir oyuncu gibi duruyor. Ancak işte şişede durduğu gibi de değil Ribery… Galatasaray’dan ilk fırsatta bavulu toplayıp kaçan Ribery, Marsilya’dan da sözleşmesi devam ederken transferini istemişti. Demek ki can çıkmadan huy çıkmıyor. Şimdi de Bayern Münih’te bombayı patlattı: ''Burada 4 yıllık sözleşmem var. Ancak söz vermek zor. Hayatta ne olacağı bilinmez. Ben her şeye açığım.” Bayern Münih ve Marsilya için Ribery transferinden elde edilen gelir, oyuncunun gidişiyle neden olan üzüntüyü her halükarda giderir. Peki, ilk transferlerinden tek kuruş bile kazanamayan Metz ve Galatasaray ne yapsın. Mantıklı gözüken soğuk su içmeleri…
Hemen her gazetede transfer sonrası şu cümlelere rastlamışsınızdır: “Bilekler kadar elleri de inceymiş.” Hakikaten bileğinin hakkıyla kaptı bu unvanı. Ancak yaptığı bir açıklama daha var ki o daha da bomba: “Doğuştan Beşiktaşlıyım.” Ben bu tür lafları gerçek dahi olsa itici buluyorum. Sadece taraftara kendini şirin gözükmek olarak yorumluyorum. Zira sen sahada iyi oynadıktan sonra taraftarın seni sevmesi için doğuştan o takımı tutmana gerek yok. Bence taraftarın gözünde şimdiden geniş bir kredi açıyor Yusuf.
Biz istemiyoruz ama hayatımızı sürdürmek zorunda olduğumuz için yaptığımız işler, bizi özel zevklerimizden uzaklaştırıyor. Hastalık sonrasında biriken işler işten-yatağa düzen kurmamıza neden oldu. Verdiğim en uzun aralardan bir tanesi. Ancak neyse ki bir dergimizi daha yayın tarihini aksatmadan hazırladık. Şimdi mürekkebi kurumayan kalemimle aklıma gelenleri yazmaya devam edeceğim.