5 Ekim 2008 Pazar

Ara pası Atkinson, pardon Aghahowa

Beşiktaş için dedik ama bu sene şu tespih olayına ucundan Fenerbahçe, Galatasaray da girse karlı çıkar. Neyse konuya dönelim. Malum Atkinson’ı herkes tanır. Galatasaray maçındaki karbon kağıdı koyarak attığı üç gol sonrası aldığı lakabı da bilmeyen yoktur: Ara pası Atkinson… Bugün Aghahowa’da Atkinson gibiydi. Savunmanın arkasında Aghahowa. Atkinson kadar uymadı ama Nijeryalı şovunu yaptı. CM oynayanların hepsi tanır bu Nijeryalı’yı. Muhtemelen Wigan transferinde de Kayseri transferinde de bu CM’deki mahlasının payı vardır. Premier Lig’de ‘Doğan görünümlü Şahin’ havasında takılan Aghahowa, bizim Süper Lig’imizdeyse maşallah solu kapatmış Porsche misali havasını atıyor. Ne maçtı ama… Maç dediysem, Fener-Kayseri maçının bizim Playstation kapışmalarından farkı yoktu. Eskiden millet hızlı diye Roberto Carlos’u forvete alırdı, haliyle o da ağır savunmacıların arkasından arap atı gibi soldan gelir golünü atardı. İşte bu misal, Aghahowa’da Fener defansının başına bela oldu. Bunda Aragones’in de payı var. Çizi savunmanın dert olacağını herkes anladı, ancak hoca taktiği değiştirmedi. Sonrası mı? Kayseri, Fener savunmasının arkasına kaç uzun top attı, Aghahowa kaçını indirdi, yan hakem kaç ofsayt bayrağı kaldırdı, Volkan kaç defa hatalı çıktı, Maldonado-Selçuk-Önder sonradan katılan Deniz-Yasin toplulukları kaç pas hatası yaptı sayıları unuttum. Bu arada Fenerbahçe- Kayseri maçı hakkında bu kadar konuşmuşken bir iki cümle de Turgay’a. Maşallah, fiziğini müthiş kullandığı gibi, sürati ve tekniği de dikkat çekecek kadar iyi. Ancak biraz ego problemi var. Mehmet ağabeyi gibi. Onu da aşar herhalde.


Şimdi bir tarafta Fener, bir tarafta Galatasaray puanları havuza attı. Ekseriye hepsinin hocası tartışılıyor. Ertuğrul’un bileti kesildi mi yoksa devam mı belli değil. Skibbe kenarda ama huzursuz. Aragones’in olayı tamamen farklı. Sanırım sözleşme maddesinden dolayı bir iki ay daha uzatacak tatili.

Hiç yorum yok: