22 Aralık 2008 Pazartesi

Benden söylemesi

Her yerde savunuyorum bu adamı. Sağda solda hakkında yapılan analizleri ve çıkarılan olumlu sonuçları görünce seviniyorum. Bir sempati duyduğum açık. Ayrıca Beşiktaş’tan sonra hazır devre olmuşken, yüzeysel bir Skibbe-Galatasaray değerlendirmesi yakışır diye düşündüm.

Yukarıda da dediğim gibi Skibbe'yi geldiği ilk günden bu yana savunanlardan bir tanesiyim. Daha önce yeri geldi forumlarda yeri geldi bloglarda okuduk/yazdık. İlk zamanlar takım otursun o zaman konuşuruz diyorduk. Takım oturdu. Müthiş bir hücum hattı oluştu Galatasaray’da. Takım tek toplarla müthiş yardımlaşmalarla goller buluyor. Pozisyonlara giriyor. Orada eleştirilecek bir nokta olmadığı kanısındayım. Zira tıkanınca da Skibbe hücum konusunda renkli biri olduğundan hemen reçeteyi yazıyor. Ancak ne kadar gol atsa da bir türlü kalesini gole kapatamıyor. Lig başlayalı 4 ay oldu. Galatasaray’da çok şey değişti ancak ilk maçtan son maça bir tek savunma değişmedi. Halen açık veriyor, halen adam kaçırıyor Galatasaray savunması.

Ben bu noktada eksikliğin bek ve ön liberolardan kaynaklandığını savunuyorum. Özellikle kademe yapmayı bilen, hava toplarına çıkabilen, rakibe karşı vücudunu kullanabilen kısacası Hakan Balta'nın sağ bek versiyonunun takıma kazandırılması çok kritik. Uğur-Sabri-Serkan ile aşılabilecek bir sorun değil bu. Hele ki Barış ile hiç değil (Zaten oldum olası Barış'a ısınamadım, hiç bir Galatasaray taraftarının da ısındığını sanmıyorum). Galatasaray’ın blok olarak geri dörtlüsü savunmayı bilen adamlardan oluşmalı ki yerleşme ve kademe hatalar yapılmasın. Delgado’nun attığı gol de olduğu gibi… Bu durumda bekleri hücumda sıklıkla göremeyebiliriz. Ancak zaten Galatasaray’ın da şu anda hücumda pek de beklere ihtiyacı yok. Yarın da olacağı tartışılır.

Sağ bek transferi sonrasında ben bir de Ayhan-Linderoth değişikliği sanırım orta alanda istenilen sertliği de getirecek. Ve rakibin hücuma çıkışlar bu ikilinin baskısıyla karşılaşacak. Dolayısıyla yerleşim ve rakibi alma açısından stoperlerin daha fazla vakti olacak. Aynı şekilde takım gol yeme hastalığından kurtulursa savunmaya ve takımın geneline bir güven gelecek. Ve takım ilerleyen haftalarda daha az gol yiyerek daha net adımlarla ilerleyecek.

Bizim dışarıdan bakışımız bu kadar. Skibbe aldığı galibiyetler ve hedeflere olan uzaklıklara bakacak olursa hiç de fena olmayan bir pozisyonda. Artık sezonun kalan kısmında önümüzdeki yılı kurtarmak için sonuca oynamak zorunda. O da bunun farkında olacak ki dünkü basın toplantısında "Sizlerle biraz daha birlikte olacağım için mutluyum" böyle dedi. Artık gerisini de zaman gösterecek...

1 yorum:

Turgay Keskin dedi ki...

Ben sıkıldım zaten bu Hıncal Uluç tarzı yorumlardan..!

Skibbe hoca değil, o korkak, şu pasif, bu da karizmatik değil!

Skibbe Galatasaray'ı şampiyon yapsa, ''zaten bu takım şampiyon olurdu, diğer takımlar çok kötü, onun katkısı yok'' denecek, UEFA'yı kazansa ''Galatasaray'da 2000 ruhu geri döndü, onun sayesinde kazanıldı bu kupa'' denecek, eminim..

Sezar'ın hakkı sezar'a diye bir şey duymadım ben yurdumda..