23 Şubat'ta oldukça gergindik, Galatasaray Yönetimi'nin kabakuvvet gösterisi sonrası. Ardından ilkelerin çürüdüğünü belirtmiştik Galatasaray'da. Son yıllara gönderme yapmıştık.
Son yıllarda ne oldu? Galatasaray son dönemde buna benzer üç müdahalede bulundu. Bu üç müdahalenin biri Canaydın döneminde diğer ikisi Adnan Polat dönemindeydi. Canaydın seçim kozu olarak gösterdiği Fatih Terim’i bu kez kulüpten göndererek aynı stratejisi için kullanmış, takımın başına taraftarın 'hayır!' diyemeyeceği Hagi’yi getirmişti. Ergun Gürsoy kokuyordu bu hareket ve çok kısa sürede gerçekleşmişti. Sonra aradan yıllar geçti, yönetim el değiştirdi. Polat geldi başa. O da başkanlığının en radikal kararını Asbaşkan olarak aracılık ettiği Kalli’yi göndererek alıyordu. Kalan haftalarda Abdullah Avcı’yı alamayınca Adnan Sezgin-Cevat Güler komutasına bıraktı işi… Bu hamle futbolcuların kalplerine gönderme yapıyor ve oyuncuların yanında taraftarın da desteğini alıyordu. Yani taraftar yine 'hayır!' demiyordu. Zaman akıyor, işler yolunda gitmiyordu. Başkan geçen yıl yaptığı hamleyi tekrar yaptı ve sezonun ikinci yarısına girilmişken, bir Pazartesi sabahı hocanın kulüple ilişkisini sonlandırdı. Ve takımın başına daha öncelerde de olduğu gibi taraftarın 'hayır!' diyemeyeceği bir ismi getirdi, Bülent Korkmaz’ı… Zaman akacak, yönetim Kalli ile Adnan Sezgin ile devam dedikçe, futbolcular formanın farkına varmadıkça Galatasaray bir çok kez değişim yaşayacak. Bunu ben söylemiyorum. İstatistikler söylüyor. Umuyoruz ki Bülent Korkmaz kaptanı olduğu 20 yıldan fazla süredir bu kez forma değil gömlek terletir, kulübün tarihine oyuncu olarak değil bu kez teknik adam olarak kazınır ve Türkiye’de hiç rastlayamadığımız –kanımca rastlayamayacağımız- ‘futbolun tek patron’u olur. Türk teknik adamının da ufkunu açar.
Bülent Korkmaz. Başarılı olmasını 'istiyoruz.' Ancak diğer kulüplerdeki basiretsiz yönetimlerin yaptığı gibi başarıları yönetimlerin üstlenmesini 'istemiyoruz…'
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder