Askerlik sonrası geliriz, hayat daha farklı olur, daha bir profesyonel oluruz, daha esnek çalışma şartları getirilir falan diye hayal kurarken; öyle bir karmaşanın içine düştüm ki ben bile nasıl çıkacağımı bilemiyorum. Askerlik boyunca birliğimin iki kez denetlemeye tabi tutulduğunu ancak her ikisinde de beni ortadan kaybettiklerini söyleyip hiçbir denetleme sürecinde yer almadığımın altını çizmek istiyorum. Ancak asıl askerlik hakikaten kışladan çıktıktan sonraymış. Zira askerlik boyunca denetlemelerden yırtan ben iş hayatında denetleme telaşıyla karşı karşıyayım. Diğer taraftan da ağırlığından bir şey kaybetmeyen süreli yayınlar falan; bilgisayarın başından kaldırmadı bizi. Gözler kan çanağı olurken; işlerin karmaşası ve günümüze dek süren çarpık arşivlemeler zor olan işi daha da imkansız hale getiriyor. Şöyle ki; pirincin taşını ayıklamamız gerekiyor ancak; mevcut şartlarda pirinçten taşı değil taşlardan pirinci ayıklamak daha kolay…
Blog konusunda şunu söyleyebilirim ki askere giderken her şey güzeldi. İlk kez doyum noktasına yaklaşmıştım gel gelelim askerlik çıktı. Dönüş gazıyla NBA yazdık lakin blog yine çok uzaklara daldı. Yeni haftayla geri dönüş planlıyorum… Üstelik yalnız da olmayacağım inşallah… Başarısız futbol projeleriyle hayata küsmek üzere olan bir dostu ikna edip bu satırların yazarı yapmayı hayal ediyorum. Üst banttaki görselimiz her değişim sürecinde olduğu gibi yine değişecek. Belki şablon değişir, belki renkler belki de font… Bir şekilde yeni yayın döneminin farklı izleri gözlenecek blogda. Neleri değiştireceğim emin değilim; Emin olduğum tek nokta ise kısa bir süre sonra her sabah tıklandığında yeni haberlerle karşılaşılacağı… Çok kısa bir süre sonra…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder