25 Ağustos 2009 Salı

Azimle teşaşür eden...

Bu haber için birkaç başlık alternatifi vardı kafamda… “Paranın gücü”, “Demek ki herkesin bir bedeli varmış” gibi para ve güç odaklı başlıklar. Sonra Everton’ın oyuncuyu elde tutmak için gösterdiği gayret aklıma geldi ve sonunda bunda karar kıldım. Aslında geçtiğimiz hafta Everton’ın Senderos transferiyle Lescott’ın City’ye gidişini önü açıldı diye konuşuluyordu ancak yine de son yapılan 20 milyon pound teklif geri çevrilmişti. Dün nihayet transfer gerçekleşti. City, Everton’a 24 milyon pound ödeyerek Lescott’ı Toure’nin yanına koyarak savunmasında da çıtayı bir adım yukarı taşıdı. Henüz tempo yakalayamayan, United ve Liverpool’un ve sonlarda temposunun düşeceğini tahmin ettiğim Chelsea’nin yanında böyle bir kadro ve başarı vizyonuyla City’nin de göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Abramovich Chelsea’yi ilk satın aldığında neler yaptıysa Dubaili sermaye sahipleri de onu yapıyor. Garibim Ranieri… Neler çektiğini bir kendi biliyordur. Dolayısıyla başarıya aç Dubaililer, bu transferlerden sonra bir iki puan kaybında Mark Hughes’ün çok üzerine gider mi, bir de teknik adam transferi olur mu onu da zaman gösterecek.

Bu arada City bir transfere daha imza attı. Emektar sol bek Sylvinho’yu kadrolarına kattılar. Ölüsü bile o tempo ve top tekniğiyle rotasyonun önemli bir parçası olur. Üstelik City’nin bu ekleme için bonservis ödemeyecek olması da ayrıca şaşırtıcı…

Hiç yorum yok: