25 Ağustos 2009 Salı

Camianın ileri gelen isimleri...

Her takım için belli hizmet kotasını aşmış kişiler için bu klişe ifade kullanılır: “Camianın ileri gelen isimleri…” İlk aklıma gelen Selahattin Beyazıt mesela. Daha kimler vardır kimler.

Mevzunun başlama nedeni Trabzonspor. Malum bugün Genel Kurul’ları vardı. Yönetim, kulübe gelir getirecek tesis yönetimleri için izin isteyecekti. Yatsınlar kalksınlar dua etsinler, dayak yemedikleri için. Oldum olası şu Trabzon taraftar ve yönetim yapısını anlayamadım. Amacım burada hor görmek değil ancak bazen destek vereyim derken baskı altına alıyor, eleştireyim derken de yerle bir ediyor. Ortaları yok maşallah… Bu kez de kongreyi bir birine kattı bir iki kişi. Kimi hırsız dedi, kimi işe yaramaz. Bir tane olumlu konuşan da yoktu. Sadri Başkan da küskün biçimde ayrıldı salondan. Okuduğum ve seyrettiğim haberler istifanın camianın ileri gelen isimleri tarafından engellendiği yönünde. Umarım istifa etmezler ve Trabzon yönetimi bu sıkıntılı günleri aşarak yıllardır yakalayamadığı bir istikrarı yakalayabilmek adına mücadele verir.

Trabzon’a dönecek olursak; Ben Sadri Şener’in samimiyetine ve çabalarına saygı duyuyorum… Adam elinden geldiğince vilayetine layık bir takım yaratmaya çalışıyor. Ancak elden daha fazla ne gelebilir ki… İşte Eriksson’u istedi gelmedi mesela. Tamam Broos’un kariyeri de biraz muğlak belki ama Trabzon’a da ‘world class’ bir adam getirmek kolay değil. Kadro konusunda da elden geldiğince olumlu işler yapmaya çalışıyorlar. Trabzonlu bundan 5 sene öncesini çabuk unuttu. Niteliği olmayan yerli oyuncuları maddi zorluklar nedeniyle kadroya doldurarak, orta sıra takımı olmaya razı bir görüntüleri vardı. Oysa geçtiğimiz yılın son virajında çabucak dağılmasaydı, belki şampiyon belki de Devler Ligi ön elemesi için vize kuyruğunda bekliyor olacaklardı. Dediğim gibi Trabzon’un sıkıntısı her şeyi çabucak unutmaları. Bu da istikrarlı bir yönetim kadrosunun oluşmasını engelliyor. Bu kez yönetimlerde baskı altına giriyor. Bu da teknik kadroya yansıyor. Bir zincir en zayıf halkası kadar kuvvetlidir… Trabzon kentinin en kuvvetli zinciri olması gereken taraftar bugün en zayıf halkası ve tepkileriyle zincirin çabucak dağılmasına neden oluyor. Umuyorum ki Trabzon da eski şaşalı günlerine dönecek, sezon başlamadan şampiyonluğun en büyük adaylarından birisi olarak yarışta yerini alacak. “Bugün de öyle değil mi?” demeyin. Hal böyleyken en fazla bir adım giderler. O da ileri doğru değil, yana doğru… Kusura bakma Trabzonlu! Dostuz biz, acı söylüyoruz.

Hiç yorum yok: