23 Eylül 2009 Çarşamba

Bir zamanlar İlic vardı...

YN: Dün İlic ile ilgili FD de bir şeyler yazmış... Ama blogger sorunundan ötürü FD'ye girememiştim. Çalmış gibi olmuş ama yazdığım gibi oradaki haberin farkında değildim. Yetmediği gibi görsel de aynı. Nereden aklına geldi diyeceksiniz... Bir siteye üye girişi yaparken aklıma geldi İlic... Şifremi 'sasa' yapımışım. Oradan aklıma gelmiş, unutmadan bir iki cümle karalamak istemiştim. Ama FD benden önce yazmış. Her ne kadar yazılarda konu farklı olsa da özür dilemeli... Kusura bakma Fırat... 24/09/09 - 11.30

Sasa Ilic… İmza attığı günden itibaren çok büyük sempatim vardı bu adama. Her maçı onun kazandırmasını isterdim. Eş-dost sohbetlerinde çokça savundum Ilic’i… Tek top ve ön sezisi dünyada az oyuncu var bence. Belki abartıyorum ancak daha top gelmeden ne yapacağına karar veriyordu. Sezona başlangıcı ve Beşiktaş performansı unutulmaz. Belki daha da fazla iş yapabilirdi. Yabancı kontenjanına takılmasaydı iyi bir alternatifti. Bunun yanında Türkiye’deki esas sıkıntısı geldiği dönemde taraftar Hagi’sini arıyordu. Bu baskının altında kaldı maalesef. Geçen yıl ve bu yıl bence takımın en büyük kozlarından bir tanesi olurdu. Hiçbir zaman mevkisinin ilk akla gelen ismi olmadı eyvallah ama bu kadar da düşük profil oynadığı oyunun hakkı değildi. Sanırım yükselememesinin temelinde de biraz şaşalı bir adam olmaması yatıyor… Son olarak Larisa’ya kiralanmıştı… Salzburg’a geri döndü. Dönmesine döndü de yedi maçın sadece bir tanesinde 61 dakika oynadı… Yaş da 32’ye dayandı. Artık emeklilik ikramiyesi tadında bir transfer yapar herhalde. Ötesi zor…

Hiç yorum yok: