Hayat bu! Haftanın her günü iddialı bir maç seyrediyoruz. Futbolu, basketbolu, tenisi seviyoruz, her birinin ayrı güzel maçlarını seyrediyoruz 10 gündür. Daha ne ister insan. Ben kendim ayarlasam maçları, bu kadar güzel bir program çıkartamam herhalde…
Konuyu akşamki basket maçına bağlayacağım. Yunanistan turnuvaya çok hızlı bir giriş yaptı. İlk yazılardan bir tanesinde şu ifadeyi kullanmıştım; “Neyse Hırvatlar Yunanistan’a ezildi… Fark 8 sayı ki 18 hatta 28 olmadıysa Yunanlar’ın son dakikalarda gevşediğine dua etsinler. Yunanlar da Yannakis’in gittiği belli oluyor. Yannakis’i biliyoruz işte, rakibi savunmadan bezdiriyor. Bu açıdan Kazlauskas’ın sihirli değneği her hücumda görülebiliyor.” İlk günlerde hücum patlaması vardı Yunanistan’da. Bu durumda fizik durumlarının da iyi olması yatıyordu. Ancak 6’lı gruplarda biraz tıkanır gibi oldu Komşu… Son iki maçta 70’i göremedi, 80 yürüyerek atan takım.
Gözüme çarpan en önemli eksik şu; kriz anında Spanoulis’in eline bakıyorlar. Ve daha da önemlisi üstün oldukları alanı değerlendiremiyorlar. Yunanistan gibi bir basketbol ekolü büyük hatalara imza atıyor. Örneğin pivotsuz Fransa karşısında Bourousis ve Schortsanitis’i hiç kullanamadılar…
Bugünkü maçta en önemli kozumuz savunma dozajımız olmalı. Hücuma hücum zaten karakterimiz değil fakat Komşu’nun hızlı başlayacağı öngörüsüyle tıpkı Slovenya maçında olduğu gibi bir tuzağa düşebiliriz. Dolayısıyla fazla maceraya girmeden kendi oyunumuzu oynamalıyız düşüncesindeyim. Sert savunma, kıymeti bilinen hücumlar. Şayet her şey yolunda giderse ekstra katkıları zaten kenardan alabiliyoruz. Yalnız dikkat! Her şey iyi giderse ekstra katkı alabiliyoruz. Tersi durumda, Sırbistan ve Slovenya maçlarındaki hale bürünme ihtimalimiz de var maalesef…
Oyuncu performanslarında gözler Hido’da olacak. Bir iki pasaj hariç Orlando’daki halinden eser yok. Özgüvenin sonsuz olması hem onun hem ed bizim için büyük şans elbette ancak bir yerde ekstra katkısına da çok ihtiyacımız var. Yunanistan maçı onun için de bir çıkış noktası olabilir. Zira o da büyük maçları sever…
Yunanistan maçını konuştuk ancak basketbol severin aklı sonraki adımda şimdiden… Bana çeyrek finalden sonrası biraz karanlık geliyor final yolu için… Zira İspanya fena form yakaladı. Neyse önemli olan çeyrek finaldeki ilk basamağı atlamak. Sonrasını yarın yazarız. Ancak şunu eklemek lazım; madalya bu performansın hakkı. “Keşke Slovenya maçında çok sermeseydik” demeyelim sonunda başka bir şey istemiyorum… Zira ilk günden Slovenya maçına kadar performans çok etkileyici… Ancak Slovenya’yı da yenmiş olsak, güllü bahçelerin arasından gidecektik finale. Şimdi dikenlerle dolu patikadan yürüyoruz…
18 Eylül 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder