Golü yedikten sonra bir türlü toparlanamadık. Bunda Terim’in tribüne gönderilmesinin
Dünkü yazıda, hücum olarak iyi bir takımız demiştim. Gerçekten de baktığınızda etkili bir ileri ucumuz var. Ancak her şey sahaya yansıttığınız kadarıyla… Yokları oynadılar dün… Sercan’ın 11’de olması gerektiğini 2’nci yarı oyuna girince anladık. Muazzam bir hareket ve renk getiriyor. Arda’yı solda kullanmak da kötü bir tercihti bana göre. Zira Tuncay’ı kanattan getirerek Arda’yı sezon başından bu yana alıştığı ve olumlu katkı sağladığı mevkiye çekmek daha kaliteli bir hücum yapısı ortaya çıkarabilirdi.
İkinci yarıda yapılan değişimler başarılı değil, çok başarılıydı… Risk alacak takımlara ders diye okutmak lazım. Bana göre muazzamdı. 3’lü savunma, kenarlarda iki hızlı ve ofansif bek… Bir tek Emre uymadı bu yapıya. Onun yerine delici olmayan, çoğunlukla orta sahanın kendi diliminde bekleyen ve en önemlisi oyun kurucunun topu almak için kendi yarı sahasına gelmesini önleyen bir adam olsa daha iyi olurdu. İlk aklıma gelen Mehmet Topal…
Bu ofansif düşünce ne yazık ki skora sirayet edemedi. Pozisyonlar yakalasak da golü bulamadık. Özellikle Gökhan Gönül normalde gözleri kapalıyken yapabildiği işleri dün sahaya yansıtamadı. Tuncay bir yerden sonra yoruldu. Tıpkı Emre gibi… Semih ve Sercan ise bence Milli Takım’ın ideal ikilisi olabilecek kapasitede.
Sözün özü matematiksel olarak şansımızın devam etmesi Bosna’nın beceriksizliğinden kaynaklanıyor. Ancak artık umut tacirliği yapmanın anlamı yok! Artık 2010’u evde seyredeceğiz. Sizce de hak etmedik mi? Bence sapına kadar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder